Tedaviler

Nöropatik Ağrı Hangi Vitamin Eksikliğinden Olur?

Nöropatik hastalığın pek çok nedeni vardır. Bu nedenlerden en yaygın olanları alkol bağımlılığı, böbrek yetersizliği ve şeker hastalığıdır. Aynı zamanda altmış beş yaş üstü hastalarda sıklıkla rastlanılır bir durumdur. Belli bir sebebe bağlı olmayan hastalık sinir sistemine zarar verir.

Peki, günlük aldığımız vitaminlerde eksiklik olduğunda bu hastalığın nüksetme ihtimali artar mı? Buna yanıtımız, evet olacaktır.

B1, B6 ve B12 eksikliği bulunan kişiler Nöropatik ağrı hastalığına çok daha kolay yakalanabiliyorlar. Bu vitaminler ne işe yarıyorlar? Neden eksiklikleri vücudu bu derece ciddi hastalıklara karşı savunmasız bırakıyor? Gelin bunların cevabına birlikte bakalım.

B1, diğer adıyla tiyamin. 8 B vitamininden bir tanesidir. Amacı, karbonatları enerji üretmek için yakıta dönüştürmektir. Sağlıklı bir beden için olmazsa olmazdır.

Karaciğer, cilt, saç ve gözler için B kompleksi vitamin oldukça önem arz eder. Sinir sisteminin düzgün çalışmasına da yardımcı olurlar, böylelikle beyin fonksiyonlarında sorun yaşanmaz. Ayrıca bağışıklık sistemini güçlendirdiği için anti stres vitamin grubundadır.

Vücudun dış etkenlere ve diğer koşullara dair kendini savunmasında yardımcı olur. Bedeni güçlendirdiğinden ruh durumuna da katkı yapar. Bulunan ilk B vitamini olduğundan B1 adını alır.

Et, balık, meyve, bezelye, yoğurt, süt, fasulye, fındık, kepekli tahıllar, ay çiçeği, baklagiller gibi gıda kategorilerinde yer alırlar. Kahvaltılık gevrek ve ekmek gibi besinlere de daha çok dışarıdan eklenirler.

B6 vitamini. Faydalarını saymakla bitiremeyeceğimiz bir diğer vitamin. Bağışıklık sisteminin korunmasında önemli rol oynuyor. Kanser ve benzeri hastalıklara karşı önlem alıyor.

Demir minerali ve B12 vitaminiyle birleşince kan yapımında kullanılıyor. Kansızlık sorunu yaşayan kişilerin kolay atlatmasında yardımcı oluyor. Böbreklerin sağlıklı şekilde çalışmasına yardımcı oluyor ve böbrek taşı oluşumunu önlüyor.

Mide bulantısı gibi sorunları ortadan kaldırmaya çalışıyor. Kalp ve damar hastalıklarından korunmaya yardımcı oluyor.

Enzim salgılanmasını sağlıklı şekilde devam ettiriyor. Bu da beynin sağlıklı çalışmasını sağlıyor. Alzheimer gibi hafıza kaybına sebep olan hastalıklara yakalanma riskini en aza indiriyor.

Mutluluk hormonu olan serotoninin salgılanmasına katkı sağlıyor. Bu da ruh sağlığı açısından stresi ve siniri en aza indiriyor. Aynı zamanda yaşanan uyku bozukluklarının da azalmasını sağlıyor.

Depresyon hastalığında kullanılan ilaçların yanında takviye olarak alınmalıdır çünkü bu hastalıktan da hızlı şekilde çıkılmasını sağlıyor.

Kırmızı et, inek sütü, kekik, biberiye, sarımsak, tavuk ve yumurta, ıspanak gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler, somon, fasulye, mercimek, fındık ve Antep fıstığı gibi tonlarca besinin içerisinde yer aldığından ulaşılması da kolaydır.

B12 vitamini belki de en çok duyduğumuz vitaminlerdendir. Suda çözünebilir ve az miktar da olsa bedende depolanabilir.

İçeriğindeki kobalt minerali sebebiyle kobalamin depolanmasında önemli rol oynar. Sağlıklı bir karaciğer için gerekli olan kobalamin, karaciğerde 2 mg, diğer bölgelerde ise toplamda 2 mg olarak vücutta yer alır.

Depolanma miktarı oldukça düşüktür. Bu sebeple günlük alınması gerekilen vitaminlerdendir. Yüksek ısıya maruz kaldığında bütün fonksiyonunu yitirir.

Ayrıca bu yazımızla da alakası olan en önemli görevi sinir hücrelerinin etrafını saran myelin kılıflarının sentezinde yer alır ve elektriksel sinyal iletimini hızlandırır.

Sakatatlar, kabuklu deniz mahsülleri, üt, yoğur, peynir gibi hayvansal ürünlerin içerisinde bolca bulunan vitamin beden için oldukça önemlidir.

Bu üç vitaminin eksikliğinde beden kendisini dış saldırılara karşı savunmasız bırakır. Dış saldırıların yanında kendi içerisinde de düzeni bozulur ve Nöropatik ağrı adı verilen sinir sistemi bozukluğu hastalığına yakalanır. Bu vitaminler sinir sistemini ve düzeni koruduğundan alınması zorunludur.

Kaynakça:

Solomon, L. R. (2016). Functional vitamin B12 deficiency in advanced malignancy: implications for the management of neuropathy and neuropathic pain. Supportive Care in Cancer, 24, 3489-3494.

Daha Fazla Göster

Prof. Dr. Ali Kemal Erdemoğlu

Prof. Dr. Ali Kemal Erdemoğlu, 1985 yılında TED Ankara Koleji'nden mezun olduktan sonra 1992 yılında Ankara Tıp Fakültesi’ni bitirdi. Ankara Numune Hastanesi'nde "Nöroloji" alanında uzmanlık aldı. Amerika'nın Chicago şehrinde Colombus Cabrini Hospital ve Diamond Headache Clinic’te doktor olarak çalıştı. Prof. Dr. Ali Kemal Erdemoğlu; 2006 yılında "Doçent", 2011 yılında "Algoloji ve Klinik Nörofizyoloji Uzmanı" ve 2015 yılında "Profesör Doktor" unvanını almıştır. Prof. Dr. ALİ KEMAL ERDEMOĞLU’nun çok sayıda yurtiçi ve yurtdışı makale ve yayınları mevcuttur. Meslek yaşamı boyunca yurtdışında ve Amerika’da farklı kliniklerde bulunmuş, Avrupa Genç Nörologlar derneğinde yönetim kurulunda görev almış, ve ulusal ve uluslararası toplantılarda eğitici ve konuşmacı olarak görev alan Prof. Dr. ALİ KEMAL ERDEMOĞLU, Kasım 2012 ‘den 2015 yılı sonuna kadar Ankara Acıbadem Hastanesi’nde Nöroloji ve Ağrı merkezinde çalışmıştır. Şu an, kendi özel kliniğinde Nöroloji, Algoloji (Girişimsel Ağrı) ve Klinik Nörofizyoloji alanlarında hizmet vermektedir.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Başa dön tuşu