Nöropatik ağrı psikolojik mi?
Nöropatik ağrı hayatımızda fiziksel, psikolojik, duygusal ve sosyal etkilere sebep olur. Uzun süreli ağrı; uyku bozukluğuna, sosyal yaşamın normal ilerlememesine, bunalım ve gerginliğe yol açar.
Ağrı, kişiden kişiye farklı derecede olabilir, ağrı eşiği ile ilişkilendirilebilir, hatta aynı kişide günün farklı saatlerinde farklı algılanabilmektedir. Ağrı çok şiddetli olabilir, bazı hastalar çalışma yetilerini kaybeder, hatta giysilerin yarattığı yanma hissi nedeniyle giyinemez duruma gelebilirler.
Ağrılar genelde geceleri şiddetlenir. Yapılan bir araştırmaya göre nöropatik ağrı yaşayanların ayda 5.5 gün çalışamadıkları belirlenmiş. Hastaların yüzde 40’ının depresyona girdiğini kaydedilmiş ve bu hastaların büyük kısmının uykusuzluk çektiği ifade edilmiş.
Ağrının şiddeti kişiden kişiye değişkenlik gösterir. Öyle ki bazı hastalar, vücutlarına sürülen pamuk gibi çok hafif ve narin bir şeyden bile çok şiddetli ağrı hissedebiliyor.
Nöropatik Ağrı Sebepleri Nelerdir?
Nöropatik ağrı, tüm bunlardan bağımsız kafa travması geçirenlerde, trafik kazası sonrasında omurilik yarası olan ve belden aşağısı hareket edemez durumda yani felçli olan kişilerde, inme inenlerde ya da kolu bacağı bir sebepten kesilen kişilerde kesik bölgesinde ağrı hissi şeklinde olabiliyor.
Bu tip şikayetleri olan kişilerin mutlaka fizik tedavi ve rehabilitasyon, nöroloji, nöroşirürji, onkoloji, romatoloji birim dallarının uzmanlarına başvurmaları gerekir.
Hayatınızı bu kadar etkileyen, sosyal hayatınıza müdahele edecek kadar acı çektiğiniz bu ağrıların tabii ki psikolojik etkileri olacaktır ama başlangıç noktası psikolojik değildir.
Diyabet hastalarında, B12 vitamini eksikliği yaşayan kişilerde, zona hastalarında, kanser hastalarında ve kemoterapi ilacı kullananlarda, kronik böbrek yetmezliği ve karaciğer yetmezliği olan kişilerde, HIV, Lyme, CMV, EBV enfeksiyonu geçirenlerde, Romatoid artrit, Sjögren sendromu, PAN, SLE gibi hastalıkları geçirenlerde, beyin kanaması ve inme geçirmiş kişilerde, aşırı alkol tüketenlerde fazlaca görülmektedir.
Genetik nöropatiler ise çocukluk çağında başlar ve ilerleme gösterir.
Hastaların çoğunun ağrı nedeniyle uyuyamadığını, yürüyemediğini ve çoğunlukla uyuşuk vaziyette gezdiklerini, çalışma hayatlarını kötü etkilediğini düşünürsek psikolojik kaynaklı olmasa bile psikolojik etkileri sonrasına sirayet edecektir.
Uyku, her insanın temel ihtiyaçlarından sadece biridir. Bu kadar uykusuz kalan kişilerin bir noktadan sonra bünyeleri güçsüzleşecektir. Ağrı nedeniyle dışarıya çıkamayacak, sosyal çevrelerinden uzak kalacaklardır. Mental anlamda kötü etkileneceklerdir.
Depresyon belirtileri başlayacak ve buhran içerisine gireceklerdir. Herkes için geçerli değildir. Moral durumu herkes için depresyona yönelecek değildir. Ama hastaların büyük çoğunluğu depresyona eğilimlidir.
Depresyon beyne bağlı bir bozukluktur. Ağrılar mutsuzluk verecektir ve mutsuzluğun sürekli hale gelmesi kendine güvenin yitirilmesine neden olur. Yaşama zevki azalır ve karamsarlık şeklinde kendini gösterir. Bunların hepsi birbiriyle bağlantılıdır.
Depresyon hücrelerin yaşlanma sürecini hızlandırır ve erken yaşlanmaya sebebiyet verir. Serotonin seviyesi düşer. Zaten yukarıda belirttiğimiz hastalığı geçirmiş ya da mevcutta geçiren kişiler ağrılarla mücadele ederken, bir de üstüne depresyon eklenince hücrelerin yaşlanma süreci kat kat artmaktadır.
Konsantrasyon becerisi yitirilir. Odak noktası ağrılar olur. Enerji düşer. Sürekli olarak oturmak ya da yatmak eylemi içerisinde bulunmak isterler fakat ağrılardan dolayı uyuyamaz ve yattıkça daha çok acı çeker, daha çok karamsarlığa düşerler.
Sosyalleşemedikleri için zaman geçtikçe özgüven eksikliği oluşmaya başlar ve dışarı çıkamaz hale gelirler. En son seviyede hafıza kayıpları görülebilir ki bunlar tamamen varsayımsaldır.
Görüldüğü üzere, hastalıklar birbirini çok kolay tetikler ve etkiler. Nöropatik ağrı psikolojik değildir ama ağrılar sonrası psikoloji alt üst olur. Nöropatik ağrılar beraberinde çoğunlukla depresyon getirir. Depresyon da beyne bağlı psikolojik bir rahatsızlıktır. Nöropatik ağrı ile psikoloji birbiriyle ilintilidir.
Kaynakça:
Haythornthwaite, J. A., & Benrud-Larson, L. M. (2000). Psychological aspects of neuropathic pain. The Clinical journal of pain, 16(2), S101-S105.